Kimyasal Peeling Ne İşe Yarar? Kimlere Uygulanabilir?

Editör

Editör

07 Temmuz 2025 • 5 Dakika Okuma Süresi

Kimyasal Peeling Ne İşe Yarar? Kimlere Uygulanabilir?

Cildin zamanla matlaşması, leke oluşumu, ince çizgilerin belirginleşmesi ya da gözeneklerin genişlemesi gibi durumlar çoğumuzun şikâyet ettiği konular arasında yer alır. Bu noktada hem etkili hem de cilde canlılık kazandıran profesyonel bir bakım yöntemi olan kimyasal peeling devreye girer.

Kimyasal peeling, özel içeriklere sahip solüsyonların cilde uygulanarak, cildin üst tabakasının kontrollü bir şekilde soyulmasını sağlayan bir işlemdir. Bu sayede ölü deri hücreleri uzaklaştırılır, yeni ve taze hücrelerin ortaya çıkması desteklenir. Cilt daha parlak, daha eşit tonlu ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur.

Bu işlemde kullanılan asitlerin türü ve yoğunluğu, kişinin cilt tipine ve çözülmek istenen cilt problemine göre belirlenir. Yüzeysel, orta ve derin olmak üzere farklı seviyelerde uygulanabilir. En yaygın kullanılan peeling ajanları arasında glikolik asit, salisilik asit, mandelik asit ve TCA (trikloroasetik asit) bulunur.

Kimyasal peelingin en çok tercih edildiği alanların başında cilt tonu eşitleme, akne ve sivilce izlerinin azaltılması, gözenek sıkılaştırma, ince kırışıklıkların hafifletilmesi ve güneş lekelerinin giderilmesi gelir. Özellikle ciltte birikmiş ölü hücrelerin temizlenmesiyle birlikte bakım ürünlerinin etkinliği de artar, çünkü bu ürünler artık cildin daha derin katmanlarına kolayca ulaşabilir.

Peeling sonrası cilt kendini yenileme sürecine girer. Bu süreçte hafif bir soyulma, kızarıklık ya da gerginlik hissi yaşanabilir. Ancak bu geçici belirtiler, işlemin doğru yapıldığını ve cildin tepki verdiğini gösterir. Uygulama sıklığı ve yoğunluğu, cilt uzmanı tarafından kişiye özel olarak belirlenmelidir.

Kimyasal peeling, geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eder. Özellikle cilt tonu eşitsizliği, akne lekeleri ya da yüzeysel kırışıklık şikayeti olan kişiler için oldukça uygundur. Ancak her işlem gibi, bu uygulamanın da bazı kişiler için uygun olmayabileceği unutulmamalıdır.

Aktif sivilcesi olanlar, açık yarası bulunanlar, çok hassas cilt yapısına sahip olanlar veya cilt bariyeri zayıflamış bireyler için peeling önerilmeyebilir. Ayrıca hamilelik döneminde de bazı peeling türleri tercih edilmemelidir. Bu nedenle uygulama öncesi mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirme yapılması gerekir.

Mevsim seçimi de önemli bir kriterdir. Kimyasal peeling uygulamaları genellikle sonbahar ve kış aylarında tercih edilir. Bu dönemlerde güneşe maruz kalma süresi azaldığı için, işlem sonrası ciltte oluşabilecek hassasiyetin olumsuz etkileri minimuma indirilmiş olur. Uygulama sonrası mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır. Aksi halde ciltte leke oluşumu riski artabilir.

Peeling işlemi tek başına yeterli olmayabilir. Cilt tipine ve ihtiyaçlarına göre, peeling sonrasında nemlendirici, leke karşıtı serumlar ya da anti-aging içerikler ile desteklenen bir bakım rutini oluşturulmalıdır. Böylece cildin iyileşme süreci hızlanır ve elde edilen sonuçlar daha kalıcı hale gelir.

Kimyasal peeling ciltte kısa sürede gözle görülür bir tazelik sağlar. Ancak bu işlemi yalnızca estetik amaçlı değil, cilt sağlığını destekleyici bir bakım olarak da düşünebiliriz. Doğru ellerde, doğru içeriklerle ve cildin ihtiyacına uygun şekilde uygulandığında, kimyasal peeling cildinize adeta “yeniden başlama” şansı sunar.

Eğer cildinizde canlılık kaybı, lekeler ya da gözenek problemi yaşıyorsanız, bir dermatolog ile görüşerek size özel bir peeling planı oluşturabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı bir cilt için düzenli bakım kadar, profesyonel dokunuşlar da zaman zaman gereklidir.

Editör

Editör

Tüm Yazıları İncele

İhtiyacınıza en uygun dermatoloğu hızlıca bulun.

İlçe Seçiniz